Kendinden kaynaklı duraklama

Duraklatma modunun kanal devreleri, kişinin kendisine “Acı hissetme” yönündeki güçlü komutuna veya benzer bir kaçınma talimatına yanıt olarak da harekete geçirilebilir. Bu komut duygusal acıya ve/veya fiziksel acıya atıfta bulunabilir. Vücudun belirli ağrı türlerinin en aza indirildiği bir modu vardır: duraklatma modu. Bu modun kullanımı hızla alışkanlık haline gelebilir.

Duraklatmayı kapatmak için uygulanan olağan beş adım, bu tür duraklatmayı kapatmayacaktır. Bunun yerine kişi, somatik bir güvende olma hissi yaratacak şekilde beyninin bağlantılarını nasıl yeniden düzenlemeyi öğrenmelidir. Daha sonra, duraklama alışkanlığını ortadan kaldırmalı ve onun yerine yeni, güvende hissetme alışkanlığını koymalıdır. Ancak o zaman beyni, kendi kendine talimat vererek farkında olmadan harekete geçirdiği görünüşte bağımlılık yaratan nörolojik davranışları geçersiz kılabilir ve böylece alışılmış duraklama kullanımını durdurabilir.

İster sahte duraklamadan, ister kronik (sıkışmış) biyolojik duraklamadan veya ister kendi kendine tetiklenen duraklamadan kaynaklansın, kanal qi akışı açısından kesin olan tek şey, kanal qi’nin her zaman en az dirençli yolda akacağıdır.

Bir kişinin kanal qi’si, neredeyse ölümcül bir yaralanma veya travmanın ardından duraklama kalıplarında takılıp kalırsa, o kişi biyolojik duraklamada takılıp kalır.

Bir kişinin zihniyeti, duraklama alışkanlığı yok edilene ve parasempatik bir alışkanlık yerleşene kadar duraklamanın sona ermesini sağlayacak şekilde kendi kendine değiştirilmişse, o kişi kendi kendine tetiklenen duraklamada sıkışıp kalır.

Her iki durumda da kişinin “duraklamada takılıp kaldığını” söyleyebiliriz. Neyse ki, kişi yıllardır duraklama durumunda kalmış olsa bile, duraklamayı yerinde tutan süreç(ler)i yine de kapatabilir.